6306 sayılı Kanunun 2012 yılında yürürlüğe girmesiyle birlikte, deprem ve diğer doğal afetlere karşı binalarını yenilemek isteyen malikler, taşınmazdaki hisselerin 2/3 hisse toplamıyla yapım sürecince belirleyici olmaktadırlar. Tek bir malikin başvurusu ile başlayan kentsel dönüşüm sürecinin başlangıcından, inşaat aşamasının tamamlanmasına kadar hukuki danışmanlıkla sürecin yürütülmesinde taraflarının menfaatleri bulunmaktadır. Riskli yapı tespiti, tapuya riskli yapı şerhinin işlenmesi, maliklere tebliği, itiraz süreci, tahliye süreçleri ve yeniden yapıma dair anlaşma süreçlerinin birbirine oldukça parallel yürütülmesi esastır.

Sürecin ayrılmaz bir parçası olan, yeniden yapım usulüne dair sözleşme ve eklerini hazırlanması, müzarekesi, sürecin oybirliğine ulaşmasına yönelik 6306 sayılı mevzuattan kaynaklı idareye satış başvurusu ve ihale işlemlerinin takibinin yapılması gereklidir.

Kentsel dönüşüm sürecide, şeffaf ve denetlenebilir bir süreç yönetimi, oybirliğine ulaşmada kolaylık sağlamaktadır. Ek olarak, malikler açısından güvencelere sahip ve yürütülebilir sözleşme yönetimi gereklidir.

Kentsel dönüşüm hukuku 6306 sayılı mevzuat yanında, idare hukuku, borçlar kanunu, medeni hukuk, kat mülkiyeti kanunu gibi diğer hukuk disiplinlerini yakından ilgilendirmektedir. Her bir kentsel dönüşüm sürecinde, o yapıya özgü sorunlar olmakta olupi çözüm odaklı çalışmayı gerek li kılmaktadır.

Ofisimiz 2012 yılından bu yana, riskli yapı, riskli alan bazında, çoğunluk hisssedarlar, azınlıkta kalan hissedarlar, yatırımcı ve müteahhit tarafında avukatlık ve danışmanlık hizmeti sunulmaktadır. 2012 yılından bu yana, hem idari süreçlerin yönetilmesi hem de kentsel dönüşümden kaynaklı adli ve idari davalar , danışmanlık yönünden ofimiz değerli tecrübeye sahiptir.